Çin ziyareti için Ankaradan Pekine giden Kılıçdaroğlu, uçakta gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Fransada 3 kişinin öldüğü suikast hakkında dışarıdan ve içeriden bilgi aldıklarını kaydeden CHP lideri, Olayın aydınlığa kavuşturulmasını hep beraber bekliyoruz. Bu konuda asıl görev Fransız hükümetine düşüyor. Olayın olduğu yer Fransız istihbaratı ve polisinin sürekli gözetim altında tuttuğu bir yer. Önümüzdeki süreçte olayın aydınlığa kavuşması gerekiyor. Olayın gerekçelerini bilmek gerekir. Bir infaz olduğu belli ama hangi gerekçe ile bu infazın yapıldığının ortaya çıkması gerekiyor diye konuştu.
İmralı ile yapılan barış görüşmelerinin kendi içinde gelişmesi ve yürümesi gerektiğine vurgu yapan Kılıçdaroğlu, Bir yerde bir cinayet oldu, bir infaz oldu, dolayısıyla süreç aksadı diye bakmak doğru değil. Eğer hükümetin böyle bir kararlılığı varsa süreç kendi içinde yürümeli şeklinde konuştu.
KREDİ POLEMİĞİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın tavrının kendisinde şaşkınlık yarattığını belirten Kılıçdaroğlu, Türkiyenin en temel sorununu çözme konusu noktasında ana muhalefet partisinin olaya olumlu yaklaşımına olumsuz tepki vermek, aslında sorunu çözmemek gibi bir iradeyi dolaylı yoldan ortaya koymak anlamına geliyor. Ben öyle yorumluyorum. O nedenle süreci büyük bir dikkatle takip edeceğiz ifadelerini kullandı.
CHP lideri, sorunun kronikleşmesi halinde yayıldığı alanın ülke sınırlarını aşabileceğine dikkat çekerek, 30 yıldır bir sorun çözülemiyorsa bu sorunun çözülmesi noktasında herkesin sorumluluk ortaya koyması gerekiyor. CHP olarak biz bu sorunun bilincinde hareket ediyoruz. Sorunun çözülmesine katkı vermek istiyoruz. Eğer çözülecekse niye sorunu çözüyorsunuz diye tepki göstermenizin hiçbir anlamı yok. Kendi insanınızı, ülkenizi seviyorsanız bu ülkede herkesin barış içinde, huzur içinde yaşamasını isterseniz, bizim beklentimiz ve talebimiz, bu biz bu ülkeye barışı getireceğiz, bu ülkede barış içinde herkesin mutlu olabileceği ortamı yaratacağız derlerse, biz bundan mutluluk duyarız dedi.
SÜREÇ HAKKINDA PARLAMENTOYA BİLGİ VERİLEBİLİR
Bir gazetecinin, Somut gelişme olmadan İmralı sürecinde bilgi verilmeyeceği konusunu hatırlatması üzerine Kılıçdaroğlu, Bu onları takdiri. İlla bize gelin bilgi verin diye bir talebimiz yok. Söylemimiz şu: Eğer siz CHPden bu sorunun çözümü için katkı bekliyorsanız, gelişmeleri sağlıklı işleyen bir demokraside ana muhalefet patisine de anlatırsınız. Dolayısıyla o gelişmelerden bizim de bilgimiz olsun. Ama bize bilgi vermeleri şart değil, parlamentoya da bilgi verebilirler. Parlamentoya bilgi vermiş olurlarsa bize de bilgi verilmiş olur. Siz sorunun çözümünde gerçektende bir toplumsal uzlaşma arıyor musunuz, aramıyor musunuz? Benim gördüğüm, bizim çıkışımıza karşılık hükümetin bir toplumsal uzlaşma aramadığı, öyle bir niyetinin olmadığı. Sorunun çözümüne yönelik hükümetin kafasında oluşmuş net bir stratejinin olduğuna inanmıyorum. Eğer öyle bir strateji olsaydı bu herhalde bir şekliyle daha net ortaya koyulurdu diye konuştu.
ÇÖZÜMÜN YAKIN OLDUĞUNA İHTİMAL VERMİYORUM
Kılıçdaroğlu, Süreçten umutlu musunuz? şeklinde bir soruya, Herhalde bir gün çözeceğiz. Ancak ben bunun yakında olduğuna ihtimal vermiyorum. Nedeni de hükümetin elinde bu konuda bir strateji olmaması. Hükümet sorunu çözeceğim diyor, eğer sorunu çözecekse biz bundan memnuniyet duyarız. Hükümete kredi açarken 4 şart öne sürdük. Bunları yaptığı takdirde elbette ki o görüşmelerden bizim anlayışımıza uygun bir çözüm yakalanmışsa ona destek vereceğiz ama boyutları belli olmayan, içeriği belli olmayan bir konuda bizim kalkıp da yüzde yüz size her konuda destek vereceğiz dememiz söz konusu olamaz. Siyasal iktidar, halkın duyarlılıklarını dikkate almalıdır cevabını verdi.
FRANSAYA KIZIYOR, KENDİSİ KİMLE GÖRÜŞÜYOR?
Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın, Fransa Cumhurbaşkanı Hollandea tepki göstermesini eleştiren CHP lideri, Aziz Nesin olsaydı çok güzel cevap verirdi, kalkıyorsunuz efendim niye onunla konuşuyorsunuz diyorsunuz, e sormaz mı o, sen kiminle konuşuyorsun diye? Ağzınızdan çıkanı, eyleminizin ne olduğunu düşünerek konuşacaksınız. Bir eylemde bulunmuşsunuz, görüşmeler sürdürüyorsunuz, öbür tarafa diyorsunuz ki, niye görüşüyorsun? Sen niye görüşüyorsun diye sorarsa ne yanıt vereceksiniz Recep Tayyip Erdoğan? Komedi yani sözlerini sarf etti.
PARTİMİZ İÇİNDE FARKLI SES YOK
Bölücü terör örgütü elebaşı Öcalanla görüşülmesinin CHP içinde farklı seslere yol açmadığını savunan Kılıçdaroğlu, Bu olayı 30 yıldır silahla çözülemeyeceğini herkes biliyor, kabul ediyor, o zaman bizim hep sorunun çözümüne yönelik farklı stratejiler ve yol haritaları belirlememiz gerekiyor. Olay çok boyutlu bir olay. Toplumsal uzlaşmadan söz ediyoruz, bu toplumun yüzde birlik kesiminin bile önemli katkılarının olacağına inanıyoruz. Çünkü biz bir toplumsal uzlaşmayla bu kadar kritik köklü bir sorunu çözelim dedik dedi.
ANADİLDE SAVUNMA KONUSU
Bir kişinin kendisini yargıda anadilinde savunması konusunda önerge verdiklerini hatırlatan CHP lideri, Önergemiz sadece savunma sırasında değil, savcılık ve emniyeti de kapsayan bir önerge. Bizim önergemiz insan hakları sözleşmesine uygun hazırlandı. Evrensel hukukun gerektirdiği şekilde hazırlandı ve verildi. Ama bizim önergemiz kabul edilmedi. AKP kendi önergesinde ısrar ediyor. Şu anda durmuş durumda parlamentoda diye konuştu.
SORUNLARIN ÇÖZÜM ZEMİNİ PARLAMENTO
İmralıda neler görüşüldüğünü bilmediklerini anımsatan Kılıçdaroğlu, Bizim görüşümüz çözüm zemininin parlamento olduğudur. Parlamentonun bu sorunu çözmesi konusunda bir irade sergilemesi gerekir. Biz ısrarla ifade ediyoruz. Dolayısıyla bu görüşü her kim paylaşırsa, AKP, MHP, BDP, medya, STKlar, seviniriz, bizim açımızdan sorunun çözümüzde bir yol haritamız var. Yol haritası ile yola çıkmamız gerekiyor. Ona uygun bir strateji belirlememiz gerekiyor. Biz bu önerimizi sayın başbakana götürdük. İfade ettik, kamuoyuyla paylaştık. Kamuoyundan destek de bulduk ama hayata geçme olasılığı olmadı. Toplumsal uzlaşmanın birinci ayağı siyasal uzlaşmadır. Siyasal uzlaşma parlamentoda 4 parti ile olur. Toplumsal uzlaşma ise buna STK, baro, kanaat önderliğinin katılmasıdır. Bu da siyasal uzlaşma ile beraber olduğu zaman toplumsal uzlaşma gerçekleşmiş olur şeklinde konuştu.
BAŞBAKANIN TOPLUMSAL UZLAŞMANIN NE OLDUĞUNU ÖĞRENMESİ LAZIM
4 siyasal partinin parlamentoda bir araya gelmesinin ve parlamento dışında da kanaat önderlerinden oluşan bir komisyonun oluşturulmasının kendi talepleri olduğunu kaydeden CHP lideri, Sayın Başbakanın toplumsal uzlaşmanın farklı bir şey olduğunu öğrenmesi lazım, toplumsal uzlaşma oy çokluğu ile bir sorunun çözülmesi değildir. Yani AKP ile CHPnin oyu yüzde 75, biz istediğimizi yaparız, hayır demokrasi bu değildir, sizden 3 kişi bizden 3 kişi geldik, yan yana neyi çözeceğiz, toplumsal uzlaşma bu sorunun çözümünde kilit sözcüktür. Ben merak ediyorum 3 milletvekili yan yana geldi neyi konuşacaklar? diye sordu.
DAHA ÖNCEKİ İMRALI DENEMELERİNİN HEPSİ FİYASKO
Kılıçdaroğlu, iki partinin bir araya gelip anayasayı değiştiremeyeceğini, değişirse de o anayasanın bu ülkenin ve toplumun anayasası olamayacağını vurgulayarak, Onun için toplumsal uzlaşma kavramını Sayın Başbakanın ve ekibinin çok iyi anlaması lazım. Eğer bu sorun iki partinin bir araya gelmesi ile çözülecekse çoktan çözülmüştü. Baştan çözülemeyecek bir konuda halkı kandırmanın, umut vermenin anlamı var mı, yazık günah değil mi bu halka? Çözümün ne olduğunu bilmiyoruz. İmralı teması yeni başlamadı. Bu temas kaç kez oldu, kaç kez mektuplaşıldı, kaç görüşme yapıldı, hepsi ne ile sonuçlandı? Fiyasko. Oslo ve İmralı farkı? Oslo gizli yapılıyordu, şimdi açık açık yapılıyor. En azından siz görüşüyorsunuz dendiği zaman Başbakan hiddetlenmemiş olacak ifadelerini kullandı.